Netanyahu’nun koalisyonu, aşırı sağa verdiği güçlerin gölgesinde güvenoyu için Meclis’e sunuldu.
İsrail’de hükümeti kurduğunu açıklayan Binyamin Netanyahu’nun aşırı sağcılara geniş yetkiler tanıyan ve güçlü ultra-Ortodoks partileri içeren sağcı kabinesi yarın parlamentoda güvenoyu için sunuluyor.
Netanyahu’nun ortaklarıyla imzaladığı koalisyon anlaşmalarını hayata geçirmek için İsrail Parlamentosu’nda bir süredir bazı yasa tasarılarının hayata geçmesi için yoğun bir maraton yaşanıyor.
Ultra-Ortodoks partilerin kendi toplumlarının isteklerini ön plana çıkaran talepleri ve bu unsurların koalisyon anlaşmalarına dahil edilmesi İsrail kamuoyunda geniş çapta tartışılıyor.
Filistinlilere yönelik ırkçı ve ayrımcı söylemleriyle öne çıkan güvenlik yetkilileri, aşırı sağcı İsrailli siyasetçilere güvenlik güçleri ve işgal altındaki Batı Şeria’da geniş yetkiler vermekle eleştiriliyor.
Ülkede, Anayasa Mahkemesi statüsündeki “İsrail Yüksek Mahkemesi’nin yetkilerinin kısıtlanması” çağrıları “yargıya müdahale” olarak değerlendiriliyor. Ultra-Ortodoks ve aşırı sağ partilerin “Yahudi inancının gereklerini kanunlaştırarak yerine getirme” çağrıları, İsrail’deki muhalefet ve sivil toplum kuruluşlarından da tepkiyle karşılanıyor.
İsrail’de Cumhurbaşkanı, Başsavcı, Genelkurmay Başkanı ve Emniyet Müdürü; Netanyahu’nun koalisyon ortaklarıyla yaptığı anlaşmalara ve bu anlaşmaları hayata geçirmek için Meclis’te çıkarılan yeni yasalara itiraz etmesi dikkat çekiyor.
Aşırı sağcı Smotrich’e ‘Batı Şeria’nın anahtarı’ verildi
İsrail siyasetindeki ırkçı ve ayrımcı söylemleri ve yasadışı Yahudi yerleşimlerine verdiği destekle tanınan Dini Siyonizm Partisi lideri Bezalel Smotrich, Netanyahu ile yaptığı koalisyon görüşmelerinde Maliye Bakanlığı koltuğu için anlaştı.
Smotrich’in İsrail ordusunun “Sivil İşler İdaresi” ve “Filistin Topraklarındaki Hükümet Faaliyetleri Koordinasyon Birimi”nde (COGAT) söz sahibi olma talebi de karşılandı. Kamuoyunda “Smotrich yasası” olarak da bilinen COGAT ve Sivil İşler İdaresi’nde Smotrich’e önemli yetkiler verecek olan yasa tasarısı dün İsrail Meclisi’nden geçerek yasalaştı.
İsrail ordusunun bu iki birliği, işgal altındaki Batı Şeria’daki yasadışı Yahudi yerleşimlerinden, Filistinlilerin inşaat faaliyetlerinden, çalışma ve seyahat izinlerinden sorumlu.
Smotrich, Batı Şeria’daki yasadışı Yahudi yerleşimlerini genişletmesiyle, İsrail’de de yasadışı kabul edilen gecekondu yerleşimlerine yasal statü vermesiyle ve Filistin halkına karşı ayrımcı ve “şahin” tavırlarıyla tanınıyor.
Ben-Gvir, geniş yetkilere sahip İç Güvenlik Bakanı oldu
İsrail’de seçim sürecinde provokatif eylemleri ve ırkçı söylemleriyle yakından izlenen bir diğer isim de Yahudi Güç Partisi lideri Itamar Ben-Gvir. Güvenlik güçlerinden sorumlu Milli Güvenlik Bakanlığı için Netanyahu ile anlaşma yapan Ben-Gvir, polis üzerindeki yetkilerini de genişletecek.
Ben-Gvir, İsrail ordusunun kolluk kuvvetleri olan “Sınır Polisi”nde de söz sahibi olacak. Bu nedenle işgal altındaki Batı Şeria’da da görev yapan bu kolluk teşkilatında İsrail ordusu ile bakanlık arasında bir yetki çatışması olduğu değerlendiriliyor.
Ben Gvir’in, İsrail’in güneyinde Bedevi nüfusun yaşadığı Negev Çölü yakınlarındaki Celile bölgesinden ve kuzeyindeki Tiberya Gölü’nden sorumlu bakanlığı partisine dahil edeceği bildirildi. İsrail basınına sızan koalisyon anlaşmalarına göre Ben Gvir, bu bölgeleri Yahudileştirme çabaları kapsamında ek bütçe, vergi tavizleri ve teşvikler gibi bazı uygulamaları hayata geçirmeye hazırlanıyor.
İsrail Emniyet Müdürü Kobi Shabtai, Milli Güvenlik Bakanlığı’nın polis üzerindeki yetkilerini artıracak yasa tasarısının görüşüldüğü meclis komisyonunda yaptığı konuşmada, söz konusu yasanın sonuçlarını hafife almanın sorun olduğunu belirterek, bu yeni durumun sadece polisin faaliyetleri açısından değil, halkın güvenirliği açısından da dramatik sonuçları olacağını söyledi. diye uyardı.
Smotrich ve ordu karşı karşıya
İsrail’in eski Genelkurmay Başkanı ve şu anki Savunma Bakanı Benny Gantz da Smotrich ve Ben-Gvir’in güvenlikle ilgili alanlara geniş yetkililer atamasının olası sonuçları konusunda uyarıda bulundu.
Basına yaptığı açıklamada Gantz, “komuta zincirinin çözüleceğine ve güvenlik sisteminin zarar göreceğine” dikkat çekerek, “Bu değişiklik sadece sistemde iç huzursuzluklara yol açmayacak, aynı zamanda hayatlarımızı ve yaşamlarımızı daha da kötüleştirecek” dedi. İsrail ordusunu gerginliğin tırmanması konusunda zaten uyardım.” ifadelerini kullandı.
Gantz, Netanyahu’nun İsrail Genelkurmay Başkanlarının uyarılarını dikkate almadığını da söyledi.
İsrail medyasında yer alan haberlere göre, Genelkurmay Başkanı Aviv Kohavi, Netanyahu ile bir araya geldi ve “yetkilerin güvenlik makamlarına Smotrich ve Ben-Gvir’e devredilmesinden duyduğu endişeyi” dile getirdi. Kohavi, Netanyahu’ya “koalisyon ortaklarıyla yaptığı anlaşmaların İsrail ordusunun çehresini değiştireceğini” söyledi ve Likud liderinden bu değişiklikler konusunda güvenlik birimlerine danışmasını istedi.
Bunun üzerine Smotrich, basına yaptığı açıklamada, Genelkurmay Başkanı’nın Netanyahu’ya çağrısını eleştirerek, ordu yöneticilerinin siyasete girmesi için bir yıl olan bekleme süresinin 10 yıla çıkarılması çağrısında bulundu. Aşırı sağcı siyasetçi Smotrich, “bu sayede ordunun birlik ve beraberlik içinde kalacağını ve siyasete karışmayacağını” savundu.
Ultra-Ortodoks askeri muafiyet tartışmaları
İsrail’deki hükümet müzakerelerinde öne çıkan bir diğer unsur da Netanyahu ile ittifak yapan Ultra Ortodoks Şas ve Birleşik Tevrat Yahudiliği partilerinin talepleri oldu.
Kadınları da kapsayan zorunlu askerlik hizmetinin 3 yıl olduğu İsrail’de, Ultra Ortodoks cemaatinin fiilen askerlik hizmetinden muaf tutulması uzun süredir tartışma konusu. İsrail medyasına göre Ultra Ortodoks partiler, Netanyahu ile Ultra Ortodoks genç erkekleri askere almama uygulamasını sürdürme konusunda anlaştı.
Yahudi inancının orijinallerinin günlük hayata uygulanması
Netanyahu’nun kabinesinde yer alacak olan Smotrich, Yahudiler için kutsal Şabat (Cumartesi) gününde “futbol maçlarının yasaklanması” için bir yasa önereceğini duyurdu.
Ayrıca basına yansıyan bilgilere göre Ultra Ortodoks Birleşik Tevrat Partisi, Yahudi inancına aykırı olduğu gerekçesiyle Şabat günü elektrik üretiminin durdurulmasını ve diğer erkekler ve plajların sayısının artırılmasını talep etti. KADIN.
aşırı sağcı ve ultra-Ortodoks partiler tarafından savunulan; Bir iş veya sağlık çalışanının Yahudi inancı nedeniyle bir kişiye hizmet vermeyi reddetmesinin önünü açacak olan “ayrımcılık yasası” tartışması koalisyon anlaşmalarıyla gündeme geldi. Netanyahu “ayrımcılığa izin verilmeyeceğini” belirtirken, Haaretz gazetesine konuşan bir Likud kaynağı “yasanın bu aşamada geçmeyeceğini, koalisyon anlaşmalarına dahil edileceğini” söyledi.
Muhalefet ve sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, söz konusu yasa taslağının “İsrail’in sosyal yapısını ve demokratik değerlerini baltalayacağı” uyarısında bulundu.
Söz konusu yasa tasarısına göre, işyerleri veya sağlık çalışanları, “inançlarına uygun olmadığı” gerekçesiyle bir kişiye hizmet vermeyi reddedebilecek. İsrail basınına göre, bu yasa taslağına göre Yahudi sağlık çalışanları, başka bir kişi tarafından da hizmet verilebiliyorsa eşcinsel hastaları muayene etmeyi reddedebilir veya işletmelerin, kıyafetlerini Yahudi inançlarına uygun bulmadıkları takdirde kadın müşterileri reddedebilir. .
Hüküm giymiş siyasetçinin kabineye girmesinin yolu açıldı
Netanyahu’nun Ultra Ortodoks koalisyon ortaklarından Shas Partisi’nin lideri Arya Deri hakkında vergi usulsüzlükleri nedeniyle karar var. İsrail yasalarına göre hüküm giymiş bir kişi çıkar çatışması nedeniyle kabine üyesi olamaz.
Ancak Meclis’te çoğunluğu elde eden Netanyahu bloğu, Deri’nin bakan olmasına engel olan maddeyi değiştirdi. Aryeh Deri’nin koalisyonun ilk 2 yılında İçişleri Bakanı, Sağlık Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görev yapması bekleniyor.
Lapid ve İsrail Başsavcılığı’ndan yeni yönetime eleştiri
Anayasanın olmadığı ülkede İsrail Yüksek Mahkemesi tıbbi bir “Anayasa Mahkemesi” görevi görüyor. Yargıtay, Meclis’in kabul ettiği maddeleri “temel haklara aykırı” olduğu gerekçesiyle iptal etme yetkisine sahiptir.
Netanyahu hükümetinin gündeminde olan “İsrail Yüksek Mahkemesi’nin Parlamento’dan geçen yasaları iptal etme yetkisine son verilmesi” konusu da ülkede yoğun bir şekilde tartışılıyor.
Yakında muhalefete katılacak olan Başbakan Yair Lapid, kısa süre önce yaptığı bir konuşmada, “Bunu halka söylemeyi görev sayıyorum. (Netanyahu tarafından) kurulan hükümet tehlikeli, fanatik ve sorumsuzdur. Bunun sonu kötü olacak.” söz konusu.
Lapid, yeni hükümetin İsrail toplumu ve kurumlarının temellerini zayıflatacağını belirterek, Netanyahu’nun kabinesinin “orduya, polise, Eğitim Bakanlığına, İsrail’in devletlerarası duruşuna, ekonomisine ve dünyadaki Yahudilerle ilişkilerine” zarar vereceğini de sözlerine ekledi.
İsrail Başsavcısı Gali Baharav-Miara da yeni hükümetin yasasının “iktidar üzerindeki tüm kontrolü kaldırmayı amaçladığını” söyledi ve bunun çoğunluğun azınlığı yöneteceği “totaliter bir rejim yaratacağı” uyarısında bulundu.
Baharav-Miara, “Yasal denetim olmadan, bağımsız yasal istişare olmadan, İsrail yalnızca çoğunluğun yönettiği bir düzenle kalacak. Sözde bir demokrasi, gerçekte değil,” dedi. terimini kullandı.